3 Temmuz 2018 Salı

Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak - Selim İleri

Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak - Selim İleri
Orhan Kemal Roman Ödülü almış bir kitap Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak...
'' Her roman aslında bir otobiyografidir.'' diye başlayan bir kitap. ama bu roman bir otobiyografi midir derseniz değil diyebilirim. Öncelikle zor bir kitap olduğunu belirteyim. Tecrübeli okuyuculara uygun bir kitap bana göre... bu kitabı okumadan önce Anton Çehov''un Vişne Bahçesi adlı kitabını okuyun bence. Kitap karakterler bakımından son derece zengin ve karmaşık...
Selim İleri, 2001 Orhan Kemal Roman Armağanı da kazanan bu romanını bir söyleşide şöyle anlatıyor: "''Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak''ı üçüncü ve son kez yazıyordum, yaz sonuydu. Attilâ İlhan ile konuşuyor, romanda gerçekleştirmek istediklerimi anlatıyordum. Attilâ Bey Malraux''nun şu sözünü söyledi: ''Her roman aslında bir otobiyografidir.'' Birden çarpıldım ve sözü romanın başına koymaya karar verdim. Roman ve otobiyografi, özyaşamöyküsü sözcüklerinin yan yana gelişi, getirilişi çarptı beni. Romanı mutlak bir kurmaca diye görmek de mümkün ve zaten öyle. Gelgelelim kurmacada yazarın, romancının yaşam deneylerini, yaşam görüşünü, yaşamı algılayışını nereye kadar yadsıyabiliriz? Yani yazardan kurmacaya sürekli bir yansıma söz konusudur.
Yetiştiğim yıllarda bir ''kendini yazmak'' tartışması sürüp giderdi. Ünlü eleştirmen Rauf Mutluay lise son sınıfta öğretmenimdi. Ona hayrandım, inanılmaz bir edebiyat öğretmeniydi. Hayatında tek satır edebî kitap okumamış kişilere bile edebiyatı sevdirebilecek nitelikte, incelikte bir öğretmendi. İşte o ''kendini yazmak'' tartışmalarında Rauf Mutluay da önde gelen tartışmacılardandı. Bu konuda soruna olumsuz yaklaşıyordu Rauf Bey. O kadar ki Kafka ve ''Dönüşüm'' bile güme gidebiliyordu. Büyük yazarların kendilerinden değil, tarihsel ve toplumsal perspektiften yola çıktıklarını söylüyordu. Kişisel geçmişin, kişisel yaşantının edebiyat eserine pek bir şey katamayacağı kanısındaydı. O sıralarda Ehrenburg''un ''Paris Düşerken''i, Şolohov''un ''Ve Durgun Akardı Don''u yeni yayımlanıyordu. Rauf Hoca''nın bu iki büyük romanı hararetle salık verdiğini hatırlıyorum. Bu eserleri büyük bir heyecanla da okuduğumu hatırlıyorum. Fakat her romanın bir anlamda otobiyografi olduğunu söyleyen Andre Malraux da o soy romancılardandır.
Belki de başka bir şeyi anlamamız gerekiyor: en bireyselinden en toplumsalına, roman, öykü, anlatı yazarın yaradılışının bilinçli bir ifadesidir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRK EDEBİYATINDA SANATÇILARIN UNVANLARI

TÜRK EDEBİYATINDA SANATÇILARIN UNVANLARI Istırap şairi: Fuzuli, Sultanü’ş-şuara (şairler sultanı): Baki Hiciv üstadı: Nefi ...